TARIM VE BİYOLOJİ
Tarım biyolojinin
uygulama alanıdır. Biyoloji kapsamı içinde yer alan biyokimya, moleküler
biyoloji, genetik, botanik, hücre biyolojisi, ekoloji bilinmeden TARIM EĞİTİMİ
olamaz. Bugün ülkemizin ana konularından olan fakat bu konuda hiçbir girişimin
olmadığı ülkemizde, yakın zamanda tarımda ortaya çıkacak yenilikler dahi takip
edilemeyecektir. Tarım teknolojileri bize dün olduğu gibi bugün ve yarında hep
bilinmezler içinde kalacaktır.
20. yüzyılın
içinde yeşil devrimi yaşamış olan tarımda insanoğlunun beslenme ve örtünme gibi
gereksinmeleri karşılayacak olan bitkisel veya hayvansal organizmalara yaklaşım
tamamen değişmiştir. Bugünkü tarım
faaliyetlerinde canlılardan yararlanabilmek için bunların fizyolojik olarak
yönetilmesi gerekir. Konuya bu şekilde baktığımızda tarımda gerek bitki ve
gerekse hayvansal materyalin yani canlının hücresel ve moleküler düzeyde fizyolojik
olarak yönetimi gerekir. Konu bu kapsamda ele alındığında bu işleri yapacak
olan kişinin yani Ziraat Mühendisi, gıda mühendisi veya veterinerin canlıya
müdahale edebilmesi için biyoloji bilim şemsiyesi altında aşağıda topladığımız
ana bilim dallarında yetişmiş olması gerekir. Diğer makalelerimde de vurgulandığı
gibi Bahçe ve Tarla bitki yetiştirme ve ıslahı dallarında, Gıda mühendisliğinde
ve Bitki koruma bölümde lisans ve yüksek lisans yapacak kişilerin biyoloji ve
biyolojinin kapsadığı bilim dallarında çok iyi yetişmiş olması gerekir. Bu
mesleklere veteriner, sağlık, mikrobiyoloji ve biyoloji temelli diğer meslek
alanlarını katmak gereklidir.
Biyoloji,
ekolojiden moleküler biyolojiye kadar yayılan bilim dallarını bünyesinde
toplayan ve hayatı konu alan bir bilimdir. Biyologlar yaşayan organizmaların
yapısı, işlevleri, gelişmeleri, orijinleri, evrimini ve dağılımlarını inceler. Biyoloji
şemsiyesi altında her biri kendi alanında özgün en az 9 çalışma alanı
bulunmaktadır. Biyolojini kapsadığı bilim dalları özet olarak aşağıda
verilmiştir:
1. Biyokimya, yaşamın yapı taşları olan maddeleri inceler,
2. Botanik, tarım dahil bitki bilimidir,
3. Hücre Biyolojisi, yaşayan varlıkların temel hücre birimlerini inceler,
4. Ekoloji, organizmaların çevre ile ilişkisini konu alır,
5. Evrim biyolojisi, zaman içinde yaşam çeşitliliğinin kökeni ve değişimleri üzerinde çalışır,
6. Genetik, kalıtımı konu alır,
7. Moleküler biyoloji, biyolojik molekülleri inceler,
8. Fizyoloji, organizmalar ve onun parçalarının işlevlerini inceler,
9. Zooloji, hayvan davranışları dahil, hayvanları inceler.
Bu çok geniş
kapsamlı bilim alanlarına ek olarak, bu alanlar birbiriyle örtüşen ve ilişkili
olan bilim dallarıdır. Evrim, fizyoloji ve ekoloji alanlarında bilgi sahibi
olmadan, zoolojiyi incelemek mümkün değildir. Diğer taraftan biyokimya ve
moleküler biyoloji bilmeden, hücre biyolojisini araştırmak hemen hemen
imkansızdır.
Konuları anlama ve biyolojinin yapısı
Biyolojinin tüm
bilim dalları, yaşayan varlıklar kapsamında aşağıdaki 5 anlayış yapısı içinde
birleşmişlerdir. Biyolojinin cazibesi bu 5 ilkenin tüm canlıları kapsaması
içinde saklıdır. Prokaryotlardan insanlara kadar bu 5 değişmez ilke, biyolojide
bilim insanlarına ütopyanın gerçekleşebileceğini göstermiştir. Canlıyı adım adım
keşfederek, onu insanoğlunun istekleri doğrultusunda dizayn edebileceği düzeye
gelmiştir. Çünkü bunun için gerekli organik yapı taşlarını keşfetmiş ve onları in vitro koşullarda yapabilme
kabiliyetini göstermiştir. Canlı mühendisliği disiplini içinde yaratıcılığa
soyunan insanoğlunun önüne biyolojinin tarım, sağlık, gıda gibi ekonomik
alanlarda açılan kapıdan önce kapital girerek, uluslar arası sermaye daha işin
başında genetiği değiştirilmiş
organizmaları tüketime sokarak büyük bir kargaşa yaratmıştır. Bu gibi
doğrudan canlılara dolayısıyla insanlara ve ekolojiye olumsuz etkilerden
kaçınmak için öncelikle çok yeni olan bu bilim dalında, bilim adamlarına
yeterli zamanı tanımak ve akıldaki tüm sorulara olumlu yanıt alındıktan sonra
bu teknolojileri devreye sokmak daha akılcı olacaktır. Bu 5 düşüncenin
ayrıntılarını incelemek biyolojik araştırmaların sonsuz cazibesini sağlar:
Hücre teorisi. Hücre teorisi için 3 farklı yaklaşım
vardır.
·
Hücre yaşamın temelidir.
·
Tüm yaşayan varlıklar hücrelerin kompozisyonundan
oluşur.
·
Tüm hücreler daha önce var olan
hücrelerden meydana gelir
Enerji. Tüm yaşayan varlıklar enerjiye gereksinim
duyarlar. Biyolojik enerji formu ATP dir ve enerji organizmalar arasında ve
organizma ve çevre arasında akıcıdır.
Kalıtım tüm yaşayan hücreler, tüm hücrelerin yapı
ve işlevlerini kodlayan
DNA ve genetik enformasyonları sahiptirler.
Denge tüm yaşayan varlıklar, organizma ve çevre
arasında dengelenmiş bir kararlılık durumu olan homeostasis (Homeostasis canlının vücudunda gerçekleşen
her türlü değişikliğe karşı var olan dengenin korunmaya çalışılmasıdır. Hücrelerden
gereksiz fazla ve zararlı maddelerin uzaklaştırılarak iç çevrenin dengeli bir
durumda kalmasına homeostasis denir. Bu sayede organizma sağlıklı bir biçimde
yaşamını sürdürür.) yapısı içinde olmak zorundadırlar.
Evrim bu biyolojinin
birleştirici genel kavramıdır. Evrim biyolojik çeşitliliğin zaman içindeki
değişim motorudur.
Burada ilk 3
alan biyoteknolojinin çılgın çalışma konuları olmuştur.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa