YIL 2018 NARENCİYEDE SORUNLAR DEĞİŞMEMİŞ
Kasım 2018 tarihinde Bloomberg Tv Tarım Editörü
Sayın İrfan Donat’ın narenciye tarımı üzerine Mersin Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı Sayın Abdullah ÖZDEMİR ile yaptığı değerlendirme ve saptadıkları
sorunlar, bu konularda eskide kalmış bazı uğraşları hatırlatmam için vesile
oldu.
YIL
2018 NARENCİYEDE SORUNLAR DEĞİŞMEMİŞ
Bloomberg
Tarım Editörü Sayın İrfan Donat’ın 12 Kasım 2013 tarihinde narenciye tarımı
üzerinde yaptığı içerikli programa ait kaleme aldığı yazıyı ilgi ile okudum. Bu
makalede kaleme alınan narenciye tarımının 10 önemli sorununun büyük kısmı
ihracat ve desteklerle ilgi olup, yetiştiriciliğine ait ise yıl içinde üretimin
orta ve geçci çeşitlerle desteklenmesi gereği vurgulanmaktadır. Program konuğu Mersin Ticaret Borsası
Başkanı Sayın Abdullah ÖZDEMİR, haklı olarak diğer sorunlara girmeden kendi
görev ve sorumluluğunu yakından ilgilendiren konuları ele almış ve isabetli
teşhislerle bunları ülkemiz narenciye üretiminin sorunları olarak dile
getirtmiştir. Şüphesiz narenciye tarımını fidan yetiştiriciliğinden pazarlamaya
kadar tüm olarak ele alındığında, sorunlarımız çok fazladır.
MEYSEB
Projesi ile 1970li yıllarda ilgili Bakanlık tarafından uygun kredilerle teşvik
ettiği narenciye yetiştiriciliği, 1980’li yıllara doğru bazı virüs hastalıkları
nedeniyle sekteye uğramış, kurulan bahçelerin çoğu sökülmeğe başlanmıştır. Bunu
zamanında gören Çukurova Üniversitesi ilgili Bakanlık ile işbirliği içinde
narenciye yetiştiriciliğinin tüm sorunlarını kapsayacak şekilde 38 yıldır devam
eden bir proje başlatmıştır. Bu proje 1980’li yıllarda 3 milyon Amerikan doları
bütçe ile desteklenmiştir. Bu proje kapsamında diğer çok önemli konular
yanında, Sayın Ticaret Borsası
Başkanının orta ve geçci çeşitlerle ilgili belirttiği konular ele alınmış ve
defalarca gerek konferanslarda ve gerekse ilgililere ücretsiz olarak dağıtılan
ve 10 yıl boyunca yılda 3 sayısı çıkan “TURUNÇGİL BÜLTENİNDE ( https://turuncgilbulteni.blogspot.com/)” ele alınmış ve bu sorunları çözecek çeşitler
tanıtılmış ve bunların fidanları isteyen üreticilere dağıtılmıştır.
1980-2013
Yılları arasında bu projeyi yürüten kişi olarak en büyük sıkıntım, üreticileri
temsil eden kuruluşların konuyu yalnızca ekonomik açıdan ele almaları idi. Bir
istisna ile Adana Çiftçi Birliği Başkanları daima Üniversitenin yanında olmuş,
destek ve ilgilerini hiç eksik etmemişlerdir. Buna rağmen bu yıllarda narenciye
üretimine yön veren kişi ve kuruluşlarla yaratılan yakın ilişki, Doğu Akdeniz
bölgesinde narenciye yetiştiriciliğinin hızla yayılmasına neden olmuştur. 1998
Yılında TÜBİTAK’ın tarım alanında Çukurova Üniversitesi içinde kurduğu
Araştırma Enstitüsü, çalışmaların akademik alanına güç katmıştır. Maalesef 2002
yılında Üniversite Rektörlüğünün konuya olan ilgisizliği ve çalışan
akademisyenleri görevden alması, Üniversitenin konudaki liderliğine son
vermiştir.
Üniversite
aktif olduğu yıllarda, onlarca yeni çeşidi getirmiş, bunları üretici ve Birliklerine
tanıtmış ve isteyenlere bu çeşit fidanlarını üreterek, virüs hastalıklarından
ari ve adına doğru olarak vermiştir. Bu çeşitler Kaliforniya Üniversitesinin
damızlıklarından ve bu alanda rakibimiz olan İspanya’dan getirilmişlerdir.
Ama
ne yazık ki, bugün bu konu hala ülkemiz sorunu olarak dile getirilmektedir.
Bunda ilk dönemde başarılı olan ve liderlik eden Üniversite sonraları
etkinliğini yitirmiştir. Üretici ve kurdukları Birlikler Üniversite ile
diyaloğunu kaybedince başarısız olup, tabela kuruluşları olarak kalmışlardır. Ayrıca
bunlara erkenci çeşit yetiştirmede, bahçe bakımının ve ürün koruma riskinin az
olmasını da ilave etmek gerekir. Ekim, Kasım gibi erkenci aylarda yetişen bir
çeşidin pazarlanması erken olmakta ve üretici beklediği getiriyi erkenden
alabilmektedir. Diğer taraftan bahçede geçci çeşitlerin bakımı, don gibi
iklimsel tehlikeler, alışık olmadığı bir zamanda ürünü kime ve nasıl
pazarlayacağını bilmemesi, bu konuda yol gösterenin olmaması, üretici önünde
önemli sorunlar olarak hala durmaktadır. Bu sorunlar ancak üretici
birliklerinin teşvik ve yol göstermesi, orta ve geçci çeşitlerin hükümetlerce,
işin başında teşvik edilmesi gerekmektedir. Ancak yıllar önce benimde teşvik
ettiğim Narenciye Yetiştiriciliği Birlikleri maalesef bu konularda başarılı
olamamış tabela kuruluşları olarak kalmışlardır.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa