Türkiye Tarım Lisans Eğitimi Reformu ve Yapılandırma Önerileri
261. ÜAK Toplantısı YÖK
261. ÜAK
Toplantısı Yükseköğretim Kurulunda gerçekleştirildi. YÖK başkanı Prof. Dr. Erol Özvar 2 Mayıs 2025 tarihinde yapılan toplantıda sağlık ve tarım
lisans ve yüksek lisans konularında aşağıdaki
eğitimde dijitalleşme konularını özellikle vurguladı.
“-Sağlıkta ve tarımda dijitalleşme yolunda
önemli adımlar atılıyor-
Özvar, üniversitelerde dijitalleşme ve bilişim
teknolojileri odaklı anlayışla sağlık eğitimi alanında da dönüşüm
gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirterek, “Bu konudaki çalışmalarımızı
koordine etmek adına bir çalışma grubu oluşturduk. Yeni önlisans programlarını
belirledik ve bunları bu yıl açılmak üzere üniversitelerimize teklif edeceğiz.
Lisans programları üzerinde bir süre daha çalışacağız ve önümüzdeki süreçte
bunlarla ilgili de gerekli adımları atacağız.” dedi.
Tarım sektöründe de dijital dönüşüm sürecini destekleyecek
eğitim modellerinin oluşturulmasını hedeflediklerini dile getiren Özvar, şöyle
devam etti:
“Tarım; yapay zekâ, hassas tarım uygulamaları, nesnelerin
interneti tabanlı izleme sistemleri ve büyük veri analitiği gibi teknolojilerin
hızla entegre edilmesi gereken sektörlerin başında gelmektedir. Tarımda dijital
teknolojilere dayalı lisans ve ön lisans programlarının oluşturulmasını, mevcut
programların revize edilmesini ve sektörle iş birliklerinin derinleştirilmesini
teşvik ederek, ülkemizin tarımsal üretim kapasitesini ve küresel rekabet gücünü
artırmayı hedefliyoruz. Yeni ön lisans ve lisans programlarının tekliflerini
aldık ve bunlar üzerinde çalışıyoruz. Açılacak programların netleşmesinin
ardından üniversitelerimize tekliflerimizi ileteceğiz.”
Bu
ülkemiz adına geç kalınmış olsa da olumlu bir karar ve girişimdir. Aşağıda
detaylarını vereceğim bu konudaki bir raporu 5 Mart 2025 tarihinde ilettim ve bugüne kadarda bir
yanıt veya teyit alamadım. Sunulan bilgide eksik olan kısmı tamamlamak isterim.
Sağlık ve Tarım eğitimlerinde yapılacak bu reformda dijitalleşme kadar önemli biyoteknolojinin vurgulanmamış olması büyük
eksikliktir. Umarım kurulan komisyon hazırlanacak raporu bizlerle paylaşır ve
bizlerde ülkemizin ve özellikle bu konuda eğitim alacak gençlerin geleceklerine
katkıda bulunuruz.
Bu konudaki diğer bir girişimimde
ayni konuyu Çukurova Üniversitesi Zirat
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazan Koluman’a ayni tarihlerde elden taktim etmiş ve kendilerine bu konuda
bilgi vermiş olmamdır. Fakültemde de yapılanlar hakkında bir bilgim olmamıştır.
HAZIRLADIĞIM RAPOR
Türkiye Tarım Lisans Eğitimi Reformu ve Yapılandırma Önerileri
AMAÇ: Bu
rapor, multidisipliner ve ilgili Kurumlar ile iş birliği, bölgesel odaklanma ve
genç liderlik vurgusuyla Türkiye tarım eğitiminin küresel rekabet gücünü
artırmayı ve yeniden 21. Yüzyıl ihtiyaçlarına göre tekrar yenilenmesini hedeflemektedir.
Ama esas nedenin 21. yüzyıl isminin
biyoteknoloji ve yazılım teknolojileri olduğunu belirtmemiz gerekir. Müfredat
oluşturulurken bu 2 önemli konuyu oluşturan bilim dallarının ders müfredatında
mutlaka yeri olacaktır. Unutmayalım, yeşil devrimden beri tarımsal canlıyı
hücre ve moleküller düzeyinde ele alarak onları insan çıkarı doğrultusunda
fizyolojik bazda tekrar dizayn etmemiz gereklidir. Bu perspektiften bakarak
konuyu aşağıdaki şekilde irdeleyebiliriz.
1.
Müfredat Tasarımı ve Uzmanlaşma
Tarım
eğitimi, biyoloji, mühendislik, teknoloji ve ekonomi gibi multidisipliner
alanları kapsadığından, tek bir alan içinde tasarlanması mümkün
değildir. Bunun yerine, alanlar arası işbirliği ile uzmanlaşmış
komisyonlar oluşturulmalıdır.
Öneriler:
Ziraat
Mühendisliği, temel bilimler ve mühendislik dersleri ile
desteklenmeli, ancak belirli alanlar lisansüstü uzmanlığa bırakılmalıdır.
Yeni
Uzmanlık Dalları:
Bitki
Biyoteknolojisi ve Genetik Mühendisliği (Biyoloji/Temel
Mühendislik ağırlıklı),
Akıllı
Tarım Sistemleri (Veri Bilimi, nesnelerin interneti
Elektronik tabanlı),
Sürdürülebilir
Tarım
Ekosistemleri (Çevre
Mühendisliği ve Ekoloji entegrasyonlu).
Temel
Mühendislik Dersleri (makine, inşaat) ilgili fakültelerde
alınmalı; tarımsal ekonomi için ekonomi-işletme fakülteleri ile ortak
programlar geliştirilmelidir.
2.
Merkezî Yapılanma: Çukurova Üniversitesi
Çukurova
Üniversitesi, 20.000 dekar arazi, subtropik Meyveler
Araştırma ve Uygulama Merkezi, kapatılan TÜBİTAK-Çukurova İleri Tarım
Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Enstitüsünün tekrar açılması ve uluslararası akademik kadrosuyla pilot
üniversite olmaya uygundur. Ancak, bölgesel ihtiyaçlar göz
önüne alınarak:
"Hub-and-Spoke"
Modeli: Çukurova, Ankara ve Ege Üniversiteleri’ni merkez alan,
diğer 33 fakülteyi bölgesel ihtisaslaşmaya yönlendiren bir ağ kurulabilir.
Örnek:
Çukurova (Akdeniz tarımı), Ankara (Kuru tarım ve politika), Ege (Organik tarım
ve ihracat odaklı).
3.
Pilot Uygulama ve Müfredat Yaygınlaştırma
Pilot
Fakülteler: Çukurova Üniversitesi (altyapı avantajı) ve Ankara
Üniversitesi (kurumsal deneyim) ile başlanmalıdır.
21.
Yüzyıl Becerileri: Dijital tarım, biyoteknoloji, dron
teknolojileri ve agro-ekonomi dersleri pilotlarda test edilmeli; başarılı
olanlar TÜBİTAK-YÖK iş birliği ile diğer fakültelere adapte edilmelidir.
Biyoteknoloji,
yapay zekâ, IoT ve veri bilimi gibi alanların müfredata entegre edilmesi, tarım
eğitimini küresel trendlerle uyumlu hale getirecek kritik bir adımdır.
Özellikle "Akıllı Tarım Sistemleri" ve "Tarım Yazılım Mühendisliği"
gibi bölüm önerileri, sektörün dijital dönüşümüne doğrudan katkı sağlayabilir.
4.
Bölümlerin Yeniden Yapılandırılması
Mevcut
10 Bölümün İrdelenmesi:
Tarım
Makineleri ve Tarımsal Yapılar bölümleri,
Makine/İnşaat Mühendisliği fakülteleri ile birleştirilmeli; ziraat fakültesi
"uygulama" derslerini üstlenmelidir.
Bitki
Koruma: Lisans düzeyinde "Bahçe/Tarla Bitkileri"
içinde temel dersler verilmeli; uzmanlık yüksek lisansla sağlanmalıdır.
Tarımsal
Ekonomi: İktisat/İşletme fakülteleri ile çift anadal programları
teşvik edilmelidir.
5.
Uygulama Çiftlikleri ve Araştırma Merkezlerinin Etkin Kullanımı
Çukurova
Üniversitesi Çiftliği:
Öğrencilerin
4 yıl boyunca proje bazlı staj yapacağı "Yaşayan Laboratuvar"
modeline dönüştürülmelidir.
Subtropik
Meyveler Araştırma ve uygulama Merkezi, öğrenci projeleri ve
startup’lara açılmalı; TÜBİTAK’ın 1998 yılında kurduğu Çukurova İleri Tarım
Teknolojileri ve uygulama Enstitüsü tekrar yeniden canlandırılmalıdır.
6.
21. Yüzyıl Teknolojilerine Adaptasyon
Zorunlu
Dersler:
Biyoteknolojiye
Giriş,
Tarımda
Yapay Zekâ Uygulamaları,
Beslenme,
biyotik ve abiyotik streslere karşı kullanılabilecek Mikrobiyom çalışmalar
bitki koruma, toprak ve bitki besleme bölümleri ile başlatılmalı.
Dijital
Tarım Ekosistemleri.
Yeni
Bölümler:
Tarım
Yazılım Mühendisliği (Bilgisayar Mühendisliği ile ortak),
İklim
Dostu Tarım Sistemleri.
7.
Akademik ve Politik Öneriler
Genç
Liderlik: Yeni kurulacak bölüm/enstitü ve laboratuvarlar başkanlıklarına 45 yaş altı, uluslararası
deneyimli akademisyenler getirilmelidir.
Yaşlı
Akademisyenler İçin: Dijital dönüşüm ve biyoteknoloji odaklı
hizmet içi eğitimler zorunlu tutulmalı.
Ulusal
Bilim Politikası: TÜBA, TÜBİTAK ve YÖK tarafından "Tarım
4.0" hedefli 10 yıllık yol haritası hazırlanmalı; ithalat bağımlılığını
kıracak AR-GE projeleri (tohum, tarım robotları) önceliklendirilmelidir.
İlgili
Kurumlar ile iş birliği: Uygulamalı ve multidisipliner yapıya
sahip tarım lisans ve yüksek lisans eğitiminde ilgili Bakanlık başta olmak
üzere bölge ve ülke lider üreticilerin ve bunları temsil eden birliklerin
konunun planlanması ve uygulamaların programlanması çalışmalarına katılmaları
sağlanmalıdır. Sayılan kurum ve kişilerin bu raporun planlanması ve uygulanması
aşamalarında temsil edilmeleri planlanan eğitim formasyonunun eksiksiz olmasını
ve üniversiteyi yüklediği eğitimde çağdaş olmasına vesile olacaktır.
Tarımın
önemini vurgulayan kamu spotları, belgeseller ve sosyal medya kampanyaları ile
gençlerin tarım sektörüne ilgisi artırılmalı. "Tarım Liderleri"
programları ile başarılı öğrencilere burs ve mentorluk sağlanmalı:
Reformun
finansmanı için AB Horizon, Dünya Bankası gibi uluslararası fonlara
başvurulmalı. Pilot uygulamaların başarısı, somut çıktılarla (patent sayısı,
startup başarı hikayeleri) ölçülerek bütçe desteği sürekli hale getirilmeli.
Yeni
açılacak bölümlerde (Tarım Yazılım Mühendisliği) öğretim üyesi açığını kapatmak
için TÜBİTAK destekli "yurtdışı yetenek programları" başlatılmalı.
Ayrıca, sektörden uzmanlar yurtiçi veya dışı part-time eğitmen olarak
getirilmelidir.
Müfredat
tasarımına tarım teknolojisi firmaları (örneğin, drone üreticileri, tohum
şirketleri) dahil edilmelidir. Staj ve mezuniyet projeleri, şirketlerle ortak
yürütülerek istihdam odaklı eğitim verilmelidir.
Hub
üniversiteler arasında dijital platformlar (ortak ders havuzu, sanal
laboratuvarlar) kurularak kaynak paylaşımı artırılmalı. Öğrenci ve akademisyen
değişim programları ile bölgeler arası bilgi akışı sağlanmalı.
Temel
müfredatta biyoteknoloji ve dijital tarımın lisans düzeyinde daha fazla yer
alması sağlanmalı. Uzmanlık için lisansüstüne odaklanırken, lisans
öğrencilerine bu alanlarda temel beceriler kazandırılmalı (örneğin, Python ile
veri analizi, temel genetik modüller).
Sonuç
ve Çağrı
Türkiye,
Atatürk’ün başlattığı "bilimsel tarım" vizyonuna dönmeli, genç nesilleri teknoloji
okuryazarı ve sürdürülebilir tarım liderleri olarak
yetiştirmelidir. Çukurova Üniversitesi’nin altyapısı ve bölgesel avantajları bu
reformun lokomotifi olabilir. Acil adım: YÖK bünyesinde Tarım Eğitimi
Reform Komisyonu kurulması olmalıdır. Konunun bilimsel izlenmesi ve
devlet planlama hedeflerine paralelliği için gereklidir.
Rapor,
Türkiye'nin tarım eğitimini modernize etmek için sağlam bir yol haritası
sunmaktadır. Ancak, uygulama aşamasında disiplinlerarası koordinasyon,
finansman sürdürülebilirliği ve toplumsal katılım kritik önem taşıyor. Önerilen
"Tarım Eğitimi Reform Komisyonu’nun acilen kurulması ve paydaşların
(üniversiteler, TÜBİTAK, Bakanlıklar, Özel sektör) aktif katılımı, sürecin
başarısını belirleyecektir. Bu reform, yalnızca eğitimle sınırlı kalmayıp
Türkiye'nin tarım politikalarını da dönüştürebilir.
Hazırlayan
Prof. Dr. Ahmet Çınar
Tarih:
20 Şubat 2025
Etiketler: Türk Tarım Eğitim Programı
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa